Sık Sorulan Sorular

  • Çocukluk çağındaki görme bozukluklarının en önemli yanı, erken dönemde tanınıp tedavi edilmezlerse, ileri yaşlarda tedavinin güç, hatta bazen imkânsız olabilmesidir. Görme doğumdan sonra başlayan ve beyin tarafından “öğrenilen”  bir fonksiyon olup, görme keskinliğinin ‘tam’ olarak nitelediğimiz ideal düzeye ulaşması 3.5-5 yaş civarında tamamlanmaktadır. En hızlı gelişim dönemi ise 0-1 yaş arası dönemdir. 0-1 yaş döneminin ilk 2-5 ayında ise üç boyutlu görme dediğimiz en üst düzey görme (derinlik hissi; stereopsis) gelişimi olmaktadır.

    Kırma kusurları, şaşılık veya görme aksı (görüntünün göze girip retina dediğimiz görmenin tanımlandığı göz bölümüne ulaşma düzlemi) üzerinde olup obje görüntüsünün retinaya ulaşıma engel oluşturan anatomik problemler (göz kapağı düşüklüğü, katarakt gibi) erken dönemde (özellikle ilk 1yaşta) tanınıp tedavi edilmez ise, yaşam boyu geri dönüşümü, tedavisi zor olan  göz tembelliği (ambliyopi) ne neden olurlar.

  • Çocuklardaki görme problemleri üzerinde çalışan bir hekim olarak gönül ister ki anne-babada, diğer kardeş veya yakın aile fertlerinde kayma, gözlük kullanımı gibi, yeni doğan bebekte görme problemi olabileceği kuşkusu doğuran problemler olsun-olmasın,  tüm 0-1 yaşı arası bebekler göz doktorları tarafından muayene edilsin ve varsa görme problemlerinin erken dönemde tedavisi sağlansın.

    1 yaş üzerinde tanı konup gözlük verilen, göz tembelliği olan bebeklerin bir kısmında ne yazık ki “üç boyutlu görme gelişim dönemi” atlandığından (derinlik hissi; stereopsis) gelişemiyor. Bu da çocuğumuzun örneğin bir pilot, bir cerrah ya da profesyonel bir tenis, basketbol oyuncusu vs. olamayacağını, diğer bir deyişle meslek seçiminde ve hayatının ileri dönemlerinde kısıtlamalarla karşılaşacağı sonucunu doğuruyor.

    Bu nedenlerle bebeklerde her iki göz yapılarının kapsamlı bir oftalmolojik değerlendirme ile incelenmesi sonrası mutlaka gözlere damla konarak refraksiyon muayenesi yapılması ve bebekte kırma kusuru varlığının değerlendiriilmesi gerekiyor.

  • Görme kusurları bazen ebeveynlerce anlaşılabilir belirtiler gösterebilir. Ancak çoğu zaman, çocuğun görme sorunundan ne kendisi, ne ebeveyn haberdar değildir. Bu durum ise, çocuğun rahat öğrenmesini engeller. Hatta bazen “zihinsel engelli” damgasını almasına bile sebep olabilir. Eğer çocuk televizyona çok yakından bakıyorsa, anne-babadan her ikisi ya da herhangi bir tanesi, kardeşlerden biri, birkaçı gözlük kullanıyorsa, çocuğun gözlerinden biri ya da her ikisinde devamlı ya da ara sıra fark edilen kayma (şaşılık) oluyorsa, çocuğun bir gözünün büyüklüğü normalden farklı ise (yüksek hipermetropi, myopi bulgusu olabilir) vakit kaybetmeden göz hekimine başvurulmalıdır. Ayrıca aileler çocuklarının görmesi hakkında basit testler yaparak fikir sahibi olabilirler. Örneğin çocuğun tanıyabileceği basit eşya ya da resimleri belli mesafelerden çocuğa gösterilerek görmesi hakkında kabaca bir fikir sahibi olunabilir. Bu testler mutlaka çocuğun gözleri tek tek kapatılarak, her bir göz için ayrı ayrı yapılmalıdır. Zaten tanımlanması en zor göz bozukluğu da tek taraflı olandır. Bunu aileler genellikle fark edemezler ve o çok değerli zaman da böylece kaybedilmiş olur. Mümkün olan en erken yaşta her çocukta görme muayenesinin yapılmış olmasının önemi tartışılmazdır.

  • 0-3.5 yaş bebeklerde ve konuşamayan çocuklarda kırma kusuru muayenesi göz hekimi tarafından rahatça yapılabilir. Gözde uyum mekanizmalarını engelleyen özel bir damlanın 10 dk ara ile çocuğun her iki gözüne göze damlatılması sonrası 30-40. dakikalarda refraksiyon muayenesi ile kırma kusuru varlığı değerlendirilir.

  • Göz hekimi refraksiyon muayenesinde kırma kusuru saptamışsa, hangi olguların gözlükle, hangilerinin gözlüksüz olarak takip edileceğini bu konulardaki bilimsel çalışma verileri ve kişisel tecrübeleri doğrultusunda değerlendirir. Bu kusur ile birlikte göz tembelliği saptanmışsa,  uygulanacak tedavinin esası, gözlüğün belli bir süre tek başına kullanılmasını takiben sağlam gözün kapatılması tedavisine geçmektir. Kapama tedavisi zayıf gözün kullandırılmasına dayanır. Sağlam gözün özel bir bandajla haftalar bazen aylar boyunca kapatılmasıdır.

    Şaşılık varsa ve buna bağlı göz tembelliği de  ilave olarak gelişmişse, planlanacak herhangi cerrahi müdahaleden önce mutlaka göz tembelliği tedavisi yapılır. Ameliyat öncesi doktorun planlayacağı bir dönem boyunca kapama tedavisi yapılır, sonrasında ameliyat uygulanır, Ameliyat sonrasında, bazı durumlarda bir müddet daha kapama yapılmaya devam edilmesi gerekebilir. Aileler kayma ameliyatından sonra herşeyin yoluna girdiği düşüncesiyle kapama yapmayı bırakabilmektedirler. Tek başına cerrahi müdahale, oluşmuş göz tembelliğini gideremez.

  • Göz doktorunuz kapamanın nasıl yapılması gerektiği ve kapama sırasında ne gibi şeyler yapılması gerektiğini size açıklar. Bundan sonrası ise tamamen sizin sabrınıza kalmıştır. Çocuklar kapama yapılmasından hiç hoşlanmazlar,  bunu reddederler. Bunun nedeni çocuğun iyi gören gözünün kapatılıp az gören gözü ile görmeye zorlanmasıdır. Bu itiraz nedeni ebeveynlerin anlaması gerekir. Kim az gören gözüyle günü geçirmeye mahkûm edilmeyi ister ki?  Ancak ebeveyn olarak bu dönem, sizin ilgi ve sabrınızla, başarılı bir şekilde yaşanabilir. Zaten az gören gözün görmesi arttıkça, çocukların kapamaya olan itirazları azalacak ve aile bunu hemen fark edecektir! Yaşamları boyunca göz tembelliklerinin mevcudiyeti nedeniyle yaşayacakları sıkıntıları düşünerek bu günlere sabırla yaklaşmak gerekir.

  • Hayır!! Anlaşılamaz!! Bunun nedeni, damlaların gözün uyum veya odaklanma yeteneğini geçici olarak sınırlamasıdır. Bu, kırılma hatasının hassas bir şekilde belirlenmesini sağlar.
    Retinoskopi (genişleme yapan damlalar konması sonrası yapılan göz muayenesi), çocuklarda ve gelişimsel olarak gecikmiş yetişkinlerde kırma kusurunu belirlemek için kullanılır.
    Retinoskopide retinoskop adı verilen bir el aleti göze bir ışık demeti yansıtır Işık göz boyunca dikey ve yatay olarak hareket ettirildiğinde, muayene eden kişi gözün arkasından yansıyan ışığın hareketini gözlemler. Muayene eden kişi daha sonra lensleri artı (hipermetropide) veya eksi (myopide) gözün önüne yerleştirir. Lens gücü değiştikçe, yansımanın yönünde de buna karşılık gelen bir değişiklik olur. Muayene eden hekim hastanın kırma kusurunu gösteren bir mercek gücüne ulaşana kadar mercekleri değiştirmeye devam eder.

  • Görme gelişimlerini engelleyecek kırma kusurlarının % 95 inin tanısı 3.5-4 yaşında çocuklara yapılacak basit görme testleri ile kolayca konabilir ve ambliyopi varlığı saptanırsa 7 yaşına kadar tedavi edilebilir. Herhangi bir görme azlığı şüphesinde, arasıra veya kalıcı kayma varlığında  her iki göze damla konarak refraksiyon muayenesi yapılır ve kırma kusuru araştırılır.
    3.5 yaşındaki bir çocuğun görme düzeyi, bu yaş grubuna yönelik ve görme düzeyini logaritmik değerlerle belirleyen testlerle (muayenehanemizde Lea testi kullanılmaktaır) rahatça anlaşılabilir. Lea sembol testi, logaritmik artışla yapılmış olduğundan son derece güvenilirdir. Bu yaşta normal görme düzeyi 0.5 Decimal Lea düzeyindedir. Daha önce bahsedildiği üzere, çocukların görme kabiliyeti 3.5-5 yaşında yaklaşık yüzde 100’e (1.0 Decimal Lea) ulaşmaktadır. (Ülkemizde aile hekimlerince 3.5 yaştaki tüm çocuklara tarama amaçlı Lea testi kullanılmaktadır; bu konuda tarafımdan da 2 yıl süresince çeşitli defalar aile hekimlerine eğitim verilmiştir. Lea sembol testinin 12 yaşa kadar en güvenilir görme testi olduğu yayınlarda gösterilmiştir).
    Burada özellikle belirtmek isterim ki ambliyopi (göz tembelliği) tedavisine cevap en fazla 0-7 yaş arasında olabilmektedir. Göz tembelliği teşhisinin 7 yaşından sonraya kalması ise, tedavideki fayda oranının büyük ölçüde azalmasına neden olacaktır. Tanı konmasındaki gecikme ömür boyu kısmen görme özürlülüğüne yol açacaktır.

  • Myopi ve hipermetropi ve ambliyopi gelişimin saptandığı bazı olgularda ailesel geçiş gösterilebilse de bu olgularda henüz genetik geçişin ne şekilde olduğu tanımlanabilmiş değildir. Ayrıca birçok olguda genetik özellikler saptanmasa da kırma kusurları ortaya çıkabilmektedir. Kırma kusurlarının gelişim nedenlerini bilmediğimizden hamilelikte dikkat edilmesi ya da uygulanması gereken unsurlar olup olmadığını henüz bilemiyoruz. Doğumdan sonraki süreçte ise bir dönem bebeklerin tamamen karanlık ortamda uyutulması gerektiği, hafif ışıklı ortamlarda uyutulmalarının myopi gelişimini arttırdığı, bu nedenle bebeklerin gece lambası olmadan karanlıkta uyutulmalarının gerektiği ile ilgili yayınlar yapılmıştı ancak sonraki yayınlarda bunun doğru olmadığı yönünde sonuçlar alınmıştı.

  • Çocukların görme sistemi özellikle yaşamın ilk 5-6 yılında büyüyüp geliştiği için normal görme gelişiminin sağlanmasında gözlük önemli bir rol oynar.
    Bir çocuğun gözlüğe ihtiyaç duyması erişkinlere göre farklı nedenler de içerir:
    1- Çocuğun çevresinde daha işlevsel olabilmesi için daha iyi görme sağlamak.
    2- Kaymanın geliştiği (şaşılık) durumlarda gözlerin düzelmesine, hizalanmanın yeniden sağlanmasına yardımcı olmak.
    3- Zayıf bir gözün (ambliyopik göz veya tembel göz) görüşünün güçlendirmesini sağlamak Bu, iki göz arasında belli düzey üzerinde bir numara farkı olduğunda
    (anisometropi) ortaya çıkabilir. Örneğin bir göz normal olabilirken, diğer göz miyop, hipermetrop veya astigmat nedeniyle ciddi derecede gözlük ihtiyacına sahip olabilir.
    4- Diğer gözde zayıf görüş varsa sağlam göz için koruma sağlamak. İşlevsel olarak monoküler (tek gözü gören) olan çocuklar, iyi gören gözlerindeki görmenin ömür boyu
    korunması gibi ek bir amaç için de gözlüğe ihtiyaç duyarlar.

  • Yakından okumak, karanlıkta okumak gözleri bozmaz. Yakından okumak gözlerin uzağa bakmasına göre daha yorucu bir fonksiyon olduğundan, uzun zaman sürtesince yapıldığında gözde yorgunluk hissine neden olabilir. Sağlık açısından sakıncalı değildir.

  • Nintendo ve diğer büyük elektronik üreticileri, yakın zamanda, ebeveynlerin altı yaşından küçük çocukların yeni nesil 3D video oyunlarını oynayarak geçirdikleri süreyi sınırlamaları gerektiğini tavsiye eden uyarılar yayınladılar.
    Bu tür video oyunlarında oynamanın gelişen görsel sisteme zarar verdiğini gösteren veya hatta öne süren yayınlanmış hiçbir bilimsel veri yoktur. Mevcut bilimsel verilere dayanarak, her yaştan çocuğun video oyunları oynamak için zamanlarını sınırlaması için muhtemelen birçok geçerli neden olsa da, çocuğun görsel potansiyeline zarar vermek bunlardan biri değildir.
    (Lütfen myopi konusuna da bakınız) 
    Çocuklara bilgisayar oyunları oynatmak ile ilgili ailelerin belirgin bir çekinceleri var. Oysa şaşılık hekimleri son yıllarda özellikle göz tembelliği tedavisinde ve dışa kaymaların (ekzotropya) kontrolünde, bilgisayar oyunlarını tedavi protokolünün bir parçası olarak görüyorlar. Şöyle ki bilgisayar oyunları, özellikle araba yarışı gibi hızlı koordinasyon gerektiren oyunlar el-göz-beyin koordinasyonunu inanılmaz şekilde destekleyerek gözden beyne giden nörolojik yolakların kuvvetlenmesini sağlıyor. Göz tembelliği ve/veya ekzotropya olan çocukların ailelerine yıllardır kapama süresinin 1.5-2 saatlik bölümünde bilgisayar oyunları oynatmalarını öneriyoruz. Yıllardır bundan büyük fayda gördüklerini deneyimliyoruz.

  • Bu, çoğu ebeveynin, özellikle çocukları bebekken veya yeni yürümeye başlayan yaş dönemde iken sorduğu bir sorudur. En iyi cevap, gerçekten gözlüğe ihtiyacı olan çoğu küçük çocuğun gözlüklerini sorunsuz (mutlu bir şekilde) takacağıdır, çünkü gözlüğün görüşlerini iyileştirdiğini fark ederler. Öncelikle myop cam takan çocuklar hemen net görüş sağladığından gözlüğü hevesle takmak isterler. Hipermetropide ise başlangıçta, bazı çocuklar gözlüklerini takmaya karşı bir miktar direnç gösterebilir, ancak ebeveynlerin olumlu bir tutum sergilemesi gerekir. Çocuk işbirliği yapmazsa, doktor çocuğun gözlüğe uyum sağlamasına yardımcı olmak amacıyla göz bebeğini büyütücü ve görmeyi bulanıklaştırıcı bir göz damlasını kısa süreli reçete edebilir.
    Yeni yürümeye başlayan çocuklar, gözlükleri yalnızca iyi bir ruh halindeyken takmak isteyebilir ve olmadıklarında (diğer her şeyi de olduğu gibi) reddedebilirler. Bu nedenle kural şudur: Gözlük, bebek-çocuk uyandıktan sonra daha yataktan kaldırılmadan önce, hatta henüz giydirilmeden önce ilk iş olarak gözüne takılmalı, bu yolla çocuğun gözlüğü çıkarılmamak üzere giyilen bir kıyafeti şeklinde algılaması sağlanmalıdır.

  • Hayır. Aslında tam tersi doğru diyebliriz. Bir çocuk yazılan gözlüğü takmazsa, normal görme gelişimi olumsuz etkilenebilir. Myop çocuklarda gözlük takmanın ilerleme ile  ilgili bağlantsı üzerine çalışmalarda , devamlı gözlük takmanın miyopi ilerlemesini “yavaşlatmada” net bir etkisi olduğunu gösteriyor.

  • Gözlük tam gün takılır!!

  • Devamlı gözlük kullanımı numaranın artmasına ya da azalmasına neden olmaz!
    Tersine gözlük takmamanın sonuçları şunları içerebilir: ambliyopi nedeniyle bir veya iki gözde kalıcı görme keskinliği kaybı; şaşılık ve bunun sonucunda çift görme, derinlik algısı kaybı ve/veya aksi takdirde önlenebilecek olan bir şaşılık ameliyatı ihtiyacı; ve fonksiyonel görme yeteneğine sahip sadece tek bir gözü olan (monoküler) hastalarda iyi göze travma.
    Bu durumları önlemek için gözlüklerin bakımı yapılmalı, değiştirilmeli ve çocuk büyüdükçe gerektiğinde güncellenmelidir.
    Görme sisteminin olgun olduğu yetişkinlerin aksine, uygun gözlük tedavisi almayan çocuklar kalıcı görme kaybı yaşayabilir; bu nedenle, yukarıda açıklanan koşullara sahip çocuklarda gözlük tıbbi olarak gereklidir.

  • Kaybedilen ve kırılan gözlüğün değiştirilmesinde 2-4 haftalık bir gecikme, bazı çocuklarda kalıcı görme bozukluğuna, ya da gözlükle kaybolmuş bir şaşılığın yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir.

  • Çocukların gündelik hayatlarında bisikletten düşme, kaza darbe gibi olumsuzluklarda gözlük camlarının parçalanıp gözlerine batma ihtimalini ortadan kaldırmak için, mineral camlar yerine %100 kırılmaz özelliğine sahip organik camlı gözlüklerin kullanımı gereklidir.
    Organik camlar mineral camlar kadar kolay temizlenmemektedir. Eğer ekstra bir kaplama kullanılmadıysa toz tutma, kirlenme ve çizilme oranı daha yüksektir. Aynı zamanda mineral cama göre şeffaflığı daha azdır.
    Yansıma önleyici (antirefle  kaplamalı) camlar, kimyasal yapıları nedeniyle kuru silinmesi durumunda çizilmeye meyillidir. Düz antirefle camların ya da bunların süperhidrofobik kaplama ile çizilmelere karşı daha dayanıklı ve dirençli hale getirilmiş türevlerinin çocuklarda kullanımına  gerek yoktur.

  • Uygun çerçeve için çok kullandığımız bir tanım vardır: çocuğun yüzüne tam karşıdan baktığımızda, çerçevenin tam ortasındaki nokta, yani camın merkezi olan nokta, çocuğun göz bebeğinin üzerine düşmeliir. Öyle ise uygun çerçevedir.  Küçük çocuklarda kulağa oturtmak için özel aparatlar vardır veya kulak arkası bölüm kulağa oturacak şekilde yuvarlak kıvrımlıdır. Ayrıca küçük bebeklerde veya Down sendromu gibi burun kökü basıklıklarında, çerçevenin burun üzerine gelen orta bölününe silikon bir parça eklenir. Çerçevenin yüze uyumlu olması, gererek şakakları ve kulak arkalarını acıtmaması gerekir. Şeklinin yuvarlak veya dikdörgen olması anlam içermez.

  • Gözlükler kullanılmadığı zamanlarda bir kutuya konulmalıdır. Camların çizilmesin önlemek amacıyla, eğer bir yüzeye konacaksa, cam aşağı bakacak şekilde yerleştirilmemelidir. Çocuklar için slogan, “gözlükler ya yüzünde kalır ya da kutusuna girer” olmalı. Gözlük camı yumuşak pamuklu bir bezle veya özel bir “mercek bezi” ile temizlenebilir. Çerçeveler bükülmüşse veya tam oturmuyorsa, ayarlama için optik mağazanıza götürün. Kolayca kırılabileceğinden çerçeveyi kendiniz ayarlamaya çalışmayın.

  • Bazı içe kayma durumlarda, down sendromlu veya sp li olup yakın görme problemi olan çocuklarda veya katarakt ameliyatından sonra, çocukların gözlüklerinde bifokal cam olacaktır; bu da gözlüğün alt bölümünün yakın okuma için ayarlandığı, yani gözlüğün çift odaklı olduğu anlamına gelir.
    Bifokal  camlardaki yatay çizgi, çocuğunu gözbebeğinin içe kayma tedavisi içinse hemen ortasından veya üstte bahsedilmiş diğer durumlarda göz bebeğinin hemen altından geçmelidir (yetişkin gözlüklerindeki tipik çift odaklı konumdan önemli ölçüde daha yüksek) ve ideal olarak çizgi, çocuğun nereye bakacağını bilmesi için görünür olmalıdır.

  • Çocukların gündelik hayatlarında bisikletten düşme gibi olumsuzluklarda gözlük camlarının parçalanıp gözlerine batma ihtimalini ortadan kaldırmak için çocuklara organik camlı gözlükler yazılması yeterlidir.
    Ancak aktif spor yapanlar mutlaka spor için özel olarak yapılmış gözlükler kullanmalıdır. Bunlar polivinil (daha net görüş sağlar) ve polikarbonat camlı gözlüklerdir. Bu konuda hekiminizden bilgi alabilirsiniz. Ayrıca yüzücüler için gözlükçünüze reçeteli yüzücü gözlüklerini sorabilirsiniz.

  • Damla konarak yapılan muayenede çocuğunuzun gözlük ihtiyacı olduğu söylenmesi sonrası çocuğunuzun sürekli gözlük takması ve bu şekilde bir süre sonra gözlük takmaya alışması gerenir. Görme bozukluğu olan çocuklar, görmek için gözlerini zorlarlar. Bu, göz kaslarını tek bir pozisyonda kilitleyecektir (tanım anlaşılabilir olması amacıyla kullanılmıştır). Çocuğun gözlerinin net görme ile ilgili kaslarını gevşetmesi ve yeni gözlüklerle net görebilmesi zaman alır. Çocuğunuzun göz kaslarının gevşemesi ve yeni gözlüklere alışması için yaklaşık 3 ila 5 gün beklenmesi gerekecektir.
    Diğer bir  olasılık, çocuğunuzun reçetesinin değişmiş olması olabilir. Çocuğunuzun gözlüğünü çıkartmasına izin vermeden önce doktorunuza yeni bir muayene için götürün. Çocuklarda gözlük çıkarma kararı, çocuğunuzun görmesi ve/veya kayma durumunda uzun vadeli hasarlara neden olabilir. Gözlüğünü çıkartmasına izin verilen çocuklarda, öncesinde tedavi edilmiş bir göz tembelliğinin geri dönüşü, ya da gözlükle kaybolmuş bir şaşılığın yeniden ortaya çıkma yolu açılmış olabilir.

  • Gözlükler genellikle görüşü iyileştirmek için kullanılır. Ancak bazı içe veya dışa kayma  durumlarında gözleri düz (paralel) tutmak amaçlı da kullanılabilirler. Gözlük takma amacı her çocukta farklı olabilir.

  • Çalışmalar, gözlük takmanın miyopi ilerlemesini “yavaşlatmada” net bir etkisi
    Olduğunu gösteriyor. Myopik tüm çocuklarda zaman içinde ve beklenen şekilde bir dereceye kadar “görsel bozulma” yaşanır, bu da gözlük numara artışı gerektirir.ancak çalışmalar, gözlük takan öğrencilerin, gözlük takmayan öğrencilere göre önemli ölçüde daha az ciddi görme keskinliği düşüşü yaşadıklarını göstermiştir.

  • Genellikle ekran kullanırken var olan mavi ışığın, uyku/uyanıklık döngüsünü (sirkadiyen ritim) bozabilmesi dışında kanıtlanmış bir toksisitesi yoktur. Yatmadan önce ekranlara maruz kalmak çocukları bu nedenle (sadece) uyanık tutabilir. Yatmadan en az 1 saat önce ekran kullanımının durdurulması önerilir. Ekranların uyku üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirmek için, (mavi ışığa maruz kalmayı sınırlamak amacıyla) akıllı telefonlarda ve tabletlerde gece ayarları kullanılabilir. Çocuklar için yatmadan önce tablet, cep telefonu veya bilgisayar kullanmak yerine, kitap okumak/hafif tonda müzik dinlemek en iyisidir.
    Yatmadan önce mavi ışığı filtrelemek için mavi ışığı engelleyen gözlükler kullanmak da denenebilir; ama yukarıda bahsedilen nedenlere gerekli değildir. Çünkü mavi ışığı engelleyen gözlükler mavi ışığa maruz kalmayı azaltır ancak dijital göz yorgunluğunu azaltmaz.

  • Göz tembelliği (ambliyopi), bebeklik veya çocukluk döneminde anormal görme gelişimi nedeniyle bir veya iki gözde görme azalması durumudur. Yaşamın ilk birkaç yılında beyin, gözlerin sağladığı görüntüleri görmeyi ve yorumlamayı öğrenmelidir. Ambliyopide beyin gözden zayıf bir görüntü alır ve bu nedenle de “iyi görmeyi” öğrenemez. Beyin ve göz arasındaki sinir yollarının uygun şekilde uyarılamaması  görme azlığı ile sonuçlanır.

  • Normal görme gelişimi yaşamın ilk birkaç yılında tamamlanır. Doğumda, bebekler çok zayıf bir görüşe sahiptir. Bebekler büyüdükçe ve gözlerini daha fazla kullandıkça, beyindeki görme merkezleri gelişir ve böylece görme düzeyi artar. Çocuklar gözlerini kullanamazlarsa beyindeki görme merkezleri düzgün gelişmez ve görme azalır.
    Bebeklik-erken çocukluk döneminde, bir veya her iki göz beyne, beynin görmeyi öğrenme yeteneğini bozan bulanık veya kötü bir görüntü verdiğinde göz tembelliği (ambliyopi) ortaya çıkar.
    Göz yapılarının normal görünümüne rağmen ambliyopi oluşabilir.
    En yaygın neden, bir veya her iki gözde, erken çocukluk döneminde düzeltilmeyen ve etkilenen göz(ler)de görme fonksiyonunun zayıf gelişimine neden olan bir “kırma kusuru” nun varlığıdır. Buna “refraktif ambliyopi” denir.
    Başka bir yaygın neden şaşılıktır. Çocukluk çağında beynin yanlış hizalanmış gözden gelen görüntüyü (çift görüntüyü önleme amacıyla) görmezden geldiği “şaşılık” durumları kayan gözde göz tembelliğine neden olabilir. Buna “şaşılık ambliyopisi” denir.
    Nadiren görmeyi bozan göz kapağı düşüklüğü gibi ya da katarakt, kornea (gözün en öndeki şeffaf kısmı) yara iyileşmesi gibi gözde yapısal bir anomali sözkonusudur. Buna ise “yoksunluk ambliyopisi” denir.

  • Refraktif (kırma kusuru) göz tembelliği, çocuğun a) her iki gözünde büyük miktarda ya da b) iki göz arasında eşit olmayan miktarlarda gözlük ihtiyacı olduğu zamanlarda meydana gelir.
    Bir çocuğun gözleri arasındaki ileri düzeyde kırma kusuru ve bu nedenle gözlüğe ileri derecede ihtiyaç varsa, beyin “iyi görme” yi öğrenemez.

  • Her iki göz arasında eşit olmayan miktarda gözlük ihtiyacı varsa, çocuk, diğer göze göre daha “az” gözlük ihtiyacı olan “iyi” gözünü kullanarak  görüş sağlıyor olabilir. Bu durumda çocuk tembel olan diğer gözündeki bulanık görmeden şikayet etmediği için görme sorunu tespit edilemeyebilir. Ayrıca dışarıdan bakıldığında tembel olan göz, iyi gören göze göre farklı da görünmeyecektir.
    Bu nedenlerle, ebeveynler ve çocuk doktorları çocuğun görme ile ilgili bir sorunu olduğunu sıklıkla fark etmeyecek ve gözlük ihtiyacına bağlı olmuş bu göz tembelliği, aile çocuğa görme testi yaptırana kadar saptanamayacaktır.
    Kırma kusuruna bağlı göz tembelliği bir veya iki gözü etkiliyor olabilir  ve en başarılı tedavi, sorunun erken tanımlanması ile  gerçekleştirilebiir.

  • Gözlük, refraktif ambliyopi ve şaşılık ambliyopisi tedavisinin  (özellikle akomodatif esotropya denen düzeltilmemiş refraksiyon kusuruna bağlı içe kayma) ilk basamağıdır.  Gözlük kullanımı sonrası ortalama 16 hafta sonra gerekli olgularda sağlam gözün kapama tedavisine geçilir. Birçok çocukta  göz tembelliği, daha iyi gören gözü kapatılması ile tedavi edilebilir.
    Sağlam gözün kapatılması, beyni zayıf gözden gelen görüntüye dikkat etmeye zorlar ve beynin bu kez zayıf gözden gelen görüntüyü kullanarak iyi görmeyi öğrenmesini tetikler.
    Göz tembelliğinin tedavisi için farklı yöntemler denenmiş olmakla birlikte, henüz kapamanın yerini alacak etkisi kanıtlanmış diğer bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kapama bandı kullanmakta sıkıntı yaşayan çocuklarda gözü periodik aralıklarla otomatik olarak kapatan gözlüklerden faydalanılabilir. Her İki göz açıkken özel gözlükler ile tembel gözün daha fazla uyarılmasına yönelik bilgisayar programları üzerinde uzun yıllardır çalışmalar olsa da, özellikle pahalılıkları ve eğitilmiş personel gerektirmeleri nedeniyle  kullanımda olan tedaviler değildir.

  • Gözlerin normalde paralel olması gereken doğrultusunun bozulması, yanlış hizalanması şaşılık olarak adlandırılır. Şaşılıkta bir göz bakış duğrultusuna bakarken diğeri farklı bir noktaya bakar.
    Şaşılığın birçok farklı türü vardır. Şaşılık sıklıkla gözün yanlış hizalanma yönü ile tanımlanır. Yaygın şaşılık türleri esotropya (içe kayma), ekzotropya (dışa kayma) ve hipertropya (yukarı kayma) dır.
    Şaşılık, oluşum nedenine göre de tanımlanabilir. Oniki adet kafa sinirinden göz hareketlerinden sorumlu olan üçünün (III, IV ve VI. sinirler) zayıflığı veya felci sözkonusu olabilir ve şaşılığa neden olabilir. Bu tip şaşılığın bazı örnekleri arasında üçüncü sinir (III) felci ve superior oblik (IV.sinir felci) felci bulunur.
    Ayrıca Brown sendromu ve Duane sendromu gibi kendi içinde benzer, ama diğer şaşılık tiplerinden farklı özellikler gösteren şaşılık tipleri de vardır.
    Çoğu şaşılık, göz hareketlerinin nöromüsküler kontrolündeki problemler sonucu ortaya çıkar. Beyindeki bu kontrol merkezlerini tam olarak anlamamız ne yazık ki henüz mümkün değil. Daha nadir olarak, gözü hareket ettiren kasların çeşitli kas hastalıkları nedeniyle  tutulumu da şaşılığa neden olabilir.
    Şaşılığın oluşturduğu belirtiler şaşılığın tipi, nedeni ve hastanın yaşına göre değişiklikler göstermektedir.

  • Şaşılık sıklıkla, diğer açılardan normal olan çocuklarda görülür. Ailesel bir yatkınlık söz konusu olabilir. Bazı olgularda ise düzeltilmemiş kırma kusurlarına bağlı ortaya çıkar.
    Ancak tüm bunların yanında şaşılık, görmeyi bozan ciddi bir göz hastalığının veya sinir felçlerinin bulgusu da olabilir. Örneğin doğuştan kataraktın veya retinoblastom adlı göz içi tümörünün en sık ortaya çıkış belirtilerinden biri şaşılıktır. Bazen kafa içindeki bir kitlenin  ilk belirtisi olabilir. Bu nedenle gözde kayma farkedilen her bebek/çocuk mutlaka bir göz hekimi tarafından değerlendirilmelidir. Bunların yanında  bir çocukta serebral palsi, Down sendromu, hidrosefali  gibi beyni etkileyen rahatsızlıklar varsa, şaşılık gelişim olasılığının daha yüksek olması da beklenir.   

  • Göz kayması çocuklarda göz tembelliğine (ambliyopi)  neden olabilir:  Bir göz bakış duğrultusuna bakarken diğeri farklı bir noktaya baktığında beyin 2 farklı görüntü alır ve çift görme (diplopi) oluşur. Ancak çocukluk döneminde şaşılığa bağlı çift görme nadir olarak ortaya çıkar.  Bunun nedeni, bu yaş döneminde beynin çift görmeden kurtulabilmek için bazı uyum mekanizmaları geliştirmesidir. Bu amaçla beyin yanlış hizalanmış gözden gelen görüntüyü sıklıkla görmezden gelir. Bu da o gözde zayıf görme gelişimine, göz tembelliği yani “ambliyopi”ye neden olur.  Sonuçta uyum mekanizmaları nedeniyle çocukluk döneminde şaşılık, derinlik hissi (stereopsis) gelişimi kaybından, ileri düzey göz tembelliğine (derin ambliyopi),  iki gözün birlikte kullanımı (binokülarite) fonksiyonlarının kaybına kadar gidebilen geniş spektrumda kayıplara neden olabilir.

  • Erişkin yaşta şaşılık, çocukluk yaşlarından kalmış  bir şaşılığın yeniden belirgin hale gelmesi sonucunda oluşabileceği gibi, erişkin yaşta yeni bir başlangıçla ortaya çıkmış da olabilir. Çocukluk yaşından beri olan bir kaymanın söz konusu olduğu durumlarda, kayma aniden yeniden fark edilecek düzeye ulaşmıştır, ancak bu durumda sıklıkla çift görme yoktur. Tersine, yetişkinlikte aniden ortaya çıkan şaşılık durumlarında hastalar hemen her zaman çift görmeden şikayet ederler. Çünkü bu dönemde beyin çift görmeyi çocukluktaki gibi uyum mekanizmaları geliştirerek telafi edemez.  Bu durumda kan testleri veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi görüntüleme çalışmaları ile oluşan bu yeni kaymanın değerlendirilmesi önem taşır. Yetişkindeki bu tip yeni gelişimli şaşılıklar, tiroid göz hastalığı, felç (inme), kas hastalıkları veya tümörler dahil olmak üzere birçok farklı durumdan kaynaklanabilir. Bunların yanında bazı durumlarda,  ileri yaşta, yaş alma ile birlikte gözü çevreleyen yumuşak dokudaki yaşlanma da şaşılığa neden olan değişikliklere neden olabilir. Erişkin yaşta tüm bunlara ilaveten bazen kaymanın tanımlanabilir bir nedeni bulunamayabilir.
    Erişkin dönemde gelişen şaşılıklarda kayma düzeyi tüm bakış yönlerinde aynı düzeyde olmayabilir.  Gözlerdeki kaymanın kaybolduğu veya çift görmenin daha azaldığı bir bakış yönü varsa, kişi başını hep bu yönde çevirerek karşıya bakmayı tercih eder. Bu nedenle erişkin yaştaki şaşılıklarda şaşılığı anormal baş pozisyonlarına yol açması da olasıdır.

  • Şaşılık tedavisi genel anlamda cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri olarak iki grupta ele alınabilir. Bu tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçının bir arada kullanılması gerekebilir.

  • Şaşılık tedavisinde cerrahi dışı tedavi yöntemleri; gözlük kullanımı, prizmatik camlı gözlükler, beyindeki “zayıf füzyon” (gözlerin birlikte kullanımında azalma) un yeniden kuvvetlendirilmesi amacıyla özel egzersizlerin uygulanmasına dayalı olan ortoptik tedavi ve göz kaslarına botulinum toksin (Botox) enjeksiyonu olarak özetlenebilir.
    Cerrahi dışı tedavinin ilk adımı hastanın varsa kırma kusurunun, hastanın kayma şekli (örneğin içe veya dışa kayma olduğu) göz önüne alınarak uygun şekilde düzeltilmesidir. Bunun başlıca amacı, kaymanın azaltılması yanında, beyne her iki gözden net görüntü gönderilmesini sağlayarak, hastanın füzyonunun yani beyinde her iki gözün yeniden koordinasyonunun  da desteklenmesidir. Bazı şaşılık tiplerinde gözlük kullanımı tek başına şaşılığın ortadan kalkmasını da sağlayabilir.
    Çocukluk yaş grubunda göz tembelliğinin tedavisi şaşılık tedavisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sadece cerrahi dışı tedavilerin bir parçası değil, cerrahi tedavi planlanan hastalarda da cerrahi başarıyı etkileyen öncelikli tedavi yöntemidir.

  • Cerrahi tedavi yöntemleri temel olarak göz dışı kasların güçlendirilmesi, zayıflatılması veya hareket yönlerinin değiştirilmesine yönelik girişimler olarak özetlenebilir.  Göz yuvarlak, büyücek  bir bilye şeklindedir ve gözü hareket ettiren kaslar gözün beyaz kısmı üzerine yapıştırılmış elastik bantlara benzerler. Kaslar hareket ettiğinde göz pozisyon değiştirir. Göz hareketlerini sağlayan bu kasların tamamının kontrolü beyin tarafından gerçekleştirilir.
    Cerrahi, kasların göz küresi üzerinde yapıştıkları bölgeden ayırılarak, gözün başka bir yerine yerleştirilmesi girişimidir.

  • Buna anormal baş duruşu denir; başın düz baş pozisyonundan farklı bir yönde tutularak bakılması anlamındadır. Anormal baş pozisyonları, çene yukarı, çene aşağı, başın sağa veya sola eğilmesi, yüzün sağa veya sola dönmesi veya bu anormal baş pozisyonlarından herhangi birinin bir kombinasyonunu içerebilir.

  • Anormal baş duruşunun göze bağlı nedenleri olabilir:
    Şaşılık: Bazen gözde şaşılık olduğunda, gözde kayma miktarı bazı pozisyonlarda tamamen düzelir ya da farklı bakış pozisyonlarına göre değişkenlik gösterir.  Bu durumda beyin çift görmeyi ortadan kaldırmaya ve/veya göz yorgunluğunu gidermeye çalıştığı bu pozisyonda  bakmayı tercih eder. Çocuk/ erişkin tipik olarak başını, kaymanın düzeliği veya azaldığı bu konuma yerleştirerek o şekilde karşıya bakar.
    Örneğin, altıncı sinir felci, gözü dışa baktıran rektus kasının zayıflamasına neden olur ve bu nedenle hasta yüzünü etkilenen göze doğru döndürülerek bu pozisyondan karşıya bakmayı tercih eder.
    1) Şaşılıktan kaynaklanan anormal kafa duruşunun diğer nedenleri arasında Duane sendromu, Brown sendromu, orbital duvar kırıkları ve tiroid göz hastalığına bağlı kısıtlı göz hareketi yer alır.
    2) Nistagmus (göz titremesi): Nistagmus şiddeti (intansitesi) belirli bir baş pozisyonunda yavaşlıyorsa,  hastalar, başlarını döndürerek veya eğerek baktıkları bir pozisyon geliştirirler. Nistagmusun en yavaş olduğu, hatta durduğu bir baş pozisyonu varsa bu, sıfır noktası olarak adlandırılır. Baş pozisyonu amacı, azalan nistagmusla daha iyi bir görüş kalitesi sağlanmasıdır.
    3) Gözler arasındaki görüş farkı: Bazen bir çocuk, daha iyi gören bir gözü hedefe daha yakın yerleştirmek için başını çevirir.
    4) Pitoz: Pitoz (veya düşük göz kapağı) olan bir çocuk genellikle çeneyi yukarı kaldırarak, sarkık göz kapağının “altından” görmeye yardımcı olacaktır.

  • Çoğu çocuk, eğer baş pozisyonu gözdeki bir problemden kaynaklanıyorsa, görüşlerini iyileştirme amacıyla belirli bir baş duruşu benimser. Bu pozisyonda tutarak daha net görüş sağlar. Bu nedenle, genel olarak, sorun çözülene kadar bu çocuklarda anormal baş duruşunu onu uyararak düzeltmeye  çalışmamak gerekir.

  • Baş pozisyonuna yol açan kayma düzeltildiğinde kişi başını düz tutabilir.

    Ancak, önemli ölçüde anormal bir kafa duruşu boyun kaslarında kalıcı kasılmaya neden olarak, kronik boyun ağrısına veya baş ağrısına yol açabilir. Ayrıca baş eğikliği söz konusuysa ve gelişme çağında uygun şekilde düzeltilmez ise, yüz kemiklerinin anormal şekilde büyümesine ve kalıcı yüz asimetrisine neden olabilir.

  • Boyun kaslarının (sternokleidomastoid) doğuştan kısalığı, başın eğilmesine neden olabilir. Buna genellikle konjenital tortikolis denir. Göze bağlı nedenlerden ayırılabilmesi için doktor muayenehanede yapılacak kapama testi teşhisi doğrular. Baş pozisyonu sıkılaşmış boyun kaslarından kaynaklanıyorsa, göz kapatıldığında aynı şekilde devam edecektir. Ancak şaşılık gibi oküler bir nedenden kaynaklanıyorsa, kapama yapıldığında baş pozisyonu açıkkenki haline göre daha düzelecektir.
    Anormal bir baş pozisyonunun oküler olmayan diğer nedenleri arasında serebral palsi, kemik anormallikleri, oksipitoservikal sinostoz ve tek taraflı işitme kaybı yer alır.

  • Göz yuvarlak, büyücek  bir bilye şeklindedir ve gözü hareket ettiren kaslar gözün beyaz kısmı (skleraya; gözün dış kaplaması) üzerine yapıştırılmış elastik bantlara benzerler. Kaslar hareket ettiğinde göz pozisyon değiştirir. Göz hareketlerini sağlayan kasların tamamının kontrolü beyin tarafından gerçekleştirilir.
    Cerrahi, kasların göz küresi üzerinde yapıştıkları bölgeden ayrılarak, gözün başka bir yerine yerleştirilmesi girişimidir. Cerrahi tedavi yöntemleri temel olarak göz dışı kasların güçlendirilmesi, zayıflatılması veya hareket yönlerinin değiştirilmesine yönelik girişimler olarak özetlenebilir.

  • Kaslar, konjonktiva adı verilen ince bir şeffaf doku tabakası ile kaplıdır. Göz kapakları bir kapak spekulumu tarafından açık tutulur. Cerrah, göz kas(lar)ına erişmek için konjonktivayı keser ve ameliyat için hedeflenen kası belirlemek için küçük aletler kullanır. Deri kesisi yapılmaz. Şaşılık ameliyatı sırasında göz küresi göz yuvasından çıkarılmaz.
    Ameliyat tarafımızdan çocuklarda ve erişkinlerde genel anestezi altında yapılmaktadır.

  • Ameliyattan sonra gözün beyaz kısmının kızarması normaldir. Kızarıklığın kaybolması büyük ölçüde ilk bir hafta-10 gün içine olsa da, tamamen kaybolması birkaç hafta veya nadiren aylar alabilir. Gözlerde ilk birkaç gün batma olur ve genellikle göz hareketi ile ağrı hissedilebilir. Ağrı, yapılan ameliyatın büyüklüğüne  bağlı olarak genellikle birkaç gün sonra düzelir.

  • Ameliyattan sonraki dönemde antibiyotik/steroidli (kortizonlu) damlalar reçete edilir. İsteğe bağlı olarak ağızdan antiinflamatuar ilaç içeren şuruplar/erişkinlerde  tabletler kullanılabilir.
    Erişkin yaşta olup çalışan hastaların ameliyat öncesi çalıştıkları yerden 1 hafta-10 süre ile rapor almaları önerilir.

  • Ameliyatta kendiliğinen abzorbe olan (eriyen) iplikler kullanıldığından, ameliyat sonrası dikişlerin alınmasına gerek yoktur. Konjuktiva dediğimiz dış tabakaya konan iplikler ortalama 3 hafta içinde  kendiliğinden emilerek kaybolur. Bazı dış iplikler ise daha erken dönemde kendiliğinden düşer. Problem teşkil etmez.

  • Şaşılık her yaşta düzeltilebilen bir sorundur; yetişkin yaştaki şaşılıklar da çocukluk yaşında olduğu gibi cerrahi olarak düzeltilebilir. Ancak çocuklukta ortaya çıkan kaymaların çocuk yaşta düzeltilmesi durumunda, beyinde iki gözün birlikte kullanma fonksiyonunda oluşan “düzelme” , erişkin yaşta ilk kez ortaya çıkmış kaymalarda sıklıkla gözlenmez.

  • Erişkin yaşta şaşılık amelyatını sadece bir kozmetik iyileştirme olarak değerlendirmek son derece yanlıştır!!
    Erişkin yaşta şaşılık varlığı, görsel, fiziksel ve psikososyal engellerle karşılaşmak anlamına gelir. Erişkin şaşılık hakkındaki yanlış anlamalar nedeniyle, (sıklıkla cerrahiden sonra göz yeniden kayar, tam düzelmez..gibi)   etkilenen bireylere uygun cerrahi tedavi önerilmeyebilir. Erişkinde başarılı bir şaşılık ameliyatı, çift görmeyi,  görsel karışıklığı (aynı görsel nokta üzerinde iki farklı görüntüyü üstüste algılama; konfüzyon) giderebilir, derinlik algısını düzeltebilir veya (çocuklukta var olan bir kayma kontrolünün kaybına bağlı yeniden kayma geliştiği durumların cerrahisi sonrası) yeniden kurabilir, görme alanını genişletebilir. Erişkin yaşta edinilmiş kaymalarda, çift görme kaynaklı olan ve kaymaya sıklıkla eşlik eden anormal bir baş duruşunu ortadan kaldırabilir.
    Ayrıca hastanın şaşılığın olumsuz psikososyal etkilerinden kurtulması sağlanır, iş istihdamını kolaylaştırır.
    Şaşılık varlığı okul performansını, benlik imajını sıklıkla etkiler. Şaşılık hastasının normal göz temasını uzun süre sürdürememesi nedeniyle, iletişimini, eş (partner) bulma yeteneğini, ve kişilerarası ilişkilerini engeller.
    Gözü içeri kayan (esotropik) yetişkinlerde, kayan göz tarafında daha az bir görüş alanı vardır. Hatta trafik kazalarına olumsuz yönde etki eden bir faktör olarak belirtilmiştir. Esotropyalı (gözü içe kayan) yetişkin hastalarda, gözlerde cerrahi olarak kaymanın ortadan kaldırılmasından sonra 2 gözün birkilte kullanımı alanını tanımlayan “binoküler görme alanı”nda, birlikte göz tembelliği olsun olmasın,  önemli bir genişleme ortaya çıkar!. Çevreyi daha geniş alanla görme, araba kullanma  güvenliği ve diğer günlük aktiviteler için önemli bir ön koşul olarak kabul edildiğinden, görme alanı genişlemesi hastanın yaşamı üzerinde son derece olumlu bir etkiye neden olabilir.
    Şaşılığı olan yetişkinlerin, ameliyatın göreceli riskleri (göz kas yapısı değişkenliği, nadiren şaşılığın uzun süre varlığı nedeniyle beynin verebileceği çift görme gibi olumsuz reaksiyonlar…gibi) ve yukarıda bahsedilen yararları hakkında göz doktorlarına danışmaları önerilir.

  • Tiroid (Graves’) hastalığı, myastenia gravis gibi göz kaslarını tutan genel vücut hastalıklarına, göz kaslarını çalıştıran sinirlerin diyabet, multiple skleroz, beyin tümörü, kafa travması veya felç (inme) gibi nörolojik bir duruma bağlı felçleri veya yine nörolojik (sinir sistemi kaynaklı) hadiselerin beyindeki tek görme merkezi fonksiyonlarını bozmasına bağlı gelişen edinsel şaşılıklarda çift görme ortaya çıkabilmektedir. Çift görme nedeninin mutlaka ortaya konmasını gerektiren bir belirtidir!

  • Çocukluk başlangıçlı stabil bir şaşılığın erişkin dönemde kontrolünün bozulduğu durumlarda çift görme ortaya çıkabilir. Çocuklarda şaşılık, kayan gözün görme alanının bir bölümünün beyin tarafından görmezden gelindiği supresyon (baskılama) gibi uyum meaknizmaları ile ilişkilidir. Bu, çocukluk çağı başlangıçlı şaşılıklarda çift görmeyi (diplopiyi) önler. Ancak görme sistemi olgunlaştıktan sonra beyin artık bu baskılamayı gerçekleştiremez. Çift görme, erişkin yaşta kayma yönü veya miktarı değişirse ortaya çıkabilir. Bu olgularda kaymanın düzeltilmesine yönelik tedavi genellikle diplopiyi ortadan kaldırır, hastanın evde ve işte normal görsel aktivitelerine yeniden devam edebilmesine olanak sağlar.

  • Tedavi, çift görmeye yol açan sorunun giderilmesi prensibine dayanır.
    Şaşılığa bağlı çift görme tedavisinde prizmatik camlar, Botox veya cerrahi tedavi uygulanır. Genel vücut hastalıklarına bağlı çift görme tedavisi ise, ilgili iç hastalıkları, endokrinoloji ve nöroloji kinikleri ile işbirliği doğrultusunda tıbbi tedavi ile sağlanabilmektedir.
    Kayan gözün kapatılması uygulaması, bir gözdeki görüşü engelleyerek diplopiyi ortadan kaldırabilir. Ancak bu yaklaşım tüm “binoküler fonksiyonları” (iki gözün aynı anda kullanımı ile gerçekleştirilebilen net görme ve derinlik algısı hali) engeller, periferik görme alanını sınırlar ve hasta için sosyal olarak rahatsız edicidir. Kayan gözün bir bantla kapatılması uygulaması, genellikle kendiliğinden düzelme şansı olan durumlarda veya kesin tedavi (botox veya cerrahi) gerçekleşene kadar uygulanan geçici bir yöntemdir.

  • Küçük derecelerdeki kaymalar, prizmatik camlı gözlüklerle (gözlük camına prizma monte edilmesi) tedavi edilebilir. Prizmatik camlarla tedavi, prizma yardımıyla çift görüntünün kaydırılarak üstüste konma girişimidir. Prizmatik camlı gözlükler veya daha yüksek dereceli kaymalarda, Fresnel membran prizmaların gözlük camına yapıştırılarak kullanılması, diplopi ve görsel karışıklığı giderebilir ve/veya normal derinlik algısını geri getirebilir. Bu fayda, yalnızca prizma gözlükleri takılıyken gerçekleşir. Gözlük çıkarılınca çift görme yeniden ortaya çıkar.
    Prizmatik camlı  gözlükler edinsel şaşılığa bağlı çift görmeyi (bazı durumlarda) ortadan kaldırır ancak “tedavi etmez”. Kayma  miktarı fazlaysa, prizma camlar optik olarak görüntüyü bozarlar. Ayrıca farklı bakışlarda oküler kayma miktarı değişiyorsa (inkomitan şaşılık), prizmalar bu bakışlarda çift görmeyi  düzeltmez; çünkü prizmatik camlar sadece öne, karşıya bakışı düzeltici etkidedir; gözler hareket ettiğinde prizmatik düzeltmenin derecesi değişmediğinden bu bakış yönlerinde çift görme devam eder.
    Erişkin şaşılıkların çoğu inkomitandır (kayma miktarı bakış yönüne göre değişkenlik gösterir) ve bu nedenle uygun olgularda, genellikle prizma gözlükleriyle  sadece düz bakışta çift görmenin ortadan kaldırılabilceği, diğer bakış yönlerinde çift görmenin süreceği bilinmelidir.

  • Botox (Botulinum toksini) un göz kaslarına uygulanan dozlarında insan vücuduna hiçbir zararlı etkisi bulunmamaktadır.
    Gözü hareket ettiren bir göz kasına çok az miktarda Botox enjekte edildiğinde, ilaç bu kasta etkisi ortalama 6 ay süren GEÇİCİ bir felce (güç kaybına) neden olur. Gözün hareket mekanizması,  vücudun diğer bölümlerinde olduğu gibi, bakış hareket yönündeki kasın kasılması sırasında buna karşıt yönde çalışan yani diğer yöne baktırmaya çalışan kasın (bu metinde “karşıt kas” kelimesi kullanılacaktır)  gevşemesi üzerinedir.
    Kasa botox enjeksiyonu yapıldığı ve kasta geçici felç oluştuğu bu dönem zarfında karşısında olan onun tersine etki gösteren (karşıt) kas gözü çeker ve kasılarak sıkılaşır. Felçli kas ise bu sırada gerilir.  Felç olan kastaki zayıflama, gerilme (esneme) ve karşıt kastaki kasılıp sıkılaşma süreci, felç ilaç etkisi geçip düzeldiğinde etkilenen gözün daha dengeli (daha düz, daha kaymayan) bir konuma gelmesini sağlayabilir.

    1. Küçük derecelerde olan kaymaları düzeltmek. Buna yapılmış bir şaşılık ameliyatından sonra olabilecek aşırı veya eksik düzeltmeler de dahildir.
    2. Ameliyat sırasında. Bu özellikle, ameliyatı yalnızca bir gözle sınırlamak istediğimiz ve olağan ameliyat miktarlarının yeterli bir sonuç verme olasılığının düşük olduğu çok büyük açılı kaymalarda yararlıdır.
    3. Daha önce birden fazla şaşılık ameliyatı geçirmiş, yeni bir ameliyatın çok zor olacağı öngörülen hastalarda
    4. Göz çevresinden sörklaj bandı (ya da sponge) geçirilmesi yoluyla retina cerrahisi uygulanmış ve sonrasında doku yapışıklıkları nedeniyle şaşılık cerrahisinin zor ve sonucunun yetersiz olabilceği öngörülen hastalarda
    5. Hastalığın ilerleme/gerileme sonucu olabilecek nihai sonucundan emin olamadığımız, ancak bu sonucu beklerken hastayı daha rahat ettirmek ve daha iyi işlev görmesini sağlama amaçlı olarak.. örn. altıncı sinir felci veya tiroid göz hastalığı.
  • Cerrahi girişimi  kabul etmeyen, dışa kayması olan ve belli sürelerde tekrarlanması gereken Botox enjeksiyonlarına olumlu bakan hastalarda botox, şaşılığı tedavi edebilen,  cerrahi dışı bir seçenek olabilir. BOTOX etkisi geçici olmasına rağmen bazı şaşılıklarda özellikle tekrarlanan botox uygulamaları (belirsiz sayıda enjeksiyonlar) sonrası kalıcı düzelme sağlanabilmektedir. Ancak her şaşılık Botox ile tedavi edilemez. Bu konuda şaşılık konusunda uzmanlaşmış bir hekim hangi tedavinin uygun olduğu kararını vermelidir.

  • Botox enjeksiyonu erişkin yaş grubunda poliklinik koşullarında uygulanır. Çocuk hastalarda enjeksiyon hafif bir anestezi eşliğinde ameliyathane koşullarında uygulanmaktadır.
    Botox enjeksiyonu iz bırakmayan (bazen gözün konjuktiva dediğimiz bölümünde küçük kanamalar olabilmektedir) uygulanması hasta açısından rahat olan ve gereken durumlarda defalarca tekrarlanabilen bir tedavi yöntemidir.

  • BOTOX etkisinin çalışmaya başlaması 2-3 gün, en büyük etkiyi (maksimum etki) elde etmesi 1 hafta-10 gün sürer  hafta sürer ve birkaç hafta içinde en güçlü etkisi giderek azalır.

  • Etki süresi zarfında çift görme ve oryantasyon bozukluğu bir sorun olabilir ve bunun için bir göz bandı ile ortalama 3 hafta kapama yapılması gerekebilir.
    Bazen, yakındaki diğer göz kasları istemeden etkilenebilir ve bu, göz kapağının düşmesine (sıklığı yaklaşık %15 dir : her zaman düzelir– ancak birkaç hafta sürebilir) veya gözün hafif  yukarı veya aşağı kaymasına (sıklığı yaklaşık %15 dir: neredeyse her zaman düzelir) neden olabilir.
    Gözde morarma ve kızarıklık nadirdir ve iyileşir.
    Önceden yapılmış şaşılık ameliyatı varsa ameliyat kasın tedavisini zorlaştırabilir ve bazen enjeksiyondan vazgeçilmesine neden olabilir.
    En yaygın kötü sonuç “yetersiz düzelme” dir. En istenmeyen kötü sonuç ise, yukarı veya aşağı kaymanın (vertikal kayma) oluşumudur (yaklaşık %1).

  • Botox’un göz kaslarına uygulandığı şaşılık durumları hariç gözde bir diğer kullanım alanı, istemsiz göz kasılmaları olarak kendini gösteren blefarospazm ve hemifasiyel spazmdır. Bu sorunlarda hastanın göz kapaklarında bazen tüm yüz yarısında istemsiz tekrafrlayıcı kasılmalar oluşur.  Hasta gözünü açamadığı için görme işlevini de yerine getiremez. Göz çevresi kaslara cilt üzerinden Botox enjeksiyonu bu hasta grubunda en etkili tedavi yöntemidir. Botox etkisi geçici oldundan blefarospazm ve hemifasiyel spazm hastalarında ortalama olarak 1-3 ayda bir enjeksiyonların tekrarı gerekmektedir.

  • Aşırı göz kırpma, göz kapaklarının veya göz ön segmentinin problemlerinde (gözün kornea gibi en ön yüzeyindeki dokular), gözlük ihtiyacının olduğu kırma kusurlarında, ayrıca gözün aralıklı olarak dışa kaydığı durumlarda (sıklıkla aile tarafından farkedilmiştir)  veya erişkinde gözün kemik (orbita) boşluğundan öne doğru hafif dışarı çıktığı tiroid (Graves’) hastalığı gibi problemlerde ve stresde gözlenir. Aşırı göz kırpmanın teşhis edilmemiş bir nörolojik bozukluğun işareti olması çok nadirdir. Çocukluk yaşında tiklere bağlı da olabilir.
    Sık göz kırpmanın ayırıcı tanısını bir çocuk göz hekimi yapar. Kirpik batması, korneal çizik (gözün ön yüzeyinde çizik), konjonktivit (pembe göz), gözde yabancı cisim veya gözü etkileyen alerji veya göz kuruluğu gibi bir problem varsa, bunlar biomikroskop denen gözü büyütücü bir mikroskopla kolayca teşhis edilebilir. Gözlük ihtiyacı sıklıkla damla ile genişletilmiş bir göz muayenesi gerektirir. Herhangi bir şaşılık (sıklıkla dışa kayma varlığı), göz doktorunun göz hareketlerini incelemesiyle teşhis edilecektir.

  • Gözünde arasıra dışarı kayması olan çocuklar, özellikle parlak güneş ışığına maruz kaldıklarında, genellikle bir gözünü (sıklıkla kayan gözü) kapatır veya kısar ve o şekilde karşıya bakar. Eğer aile tarafından dışa kayma farkedilmemişse,   öncelikle çocuğun bir çocuk göz hekimi tarafından muayenesi önerilir. Gözü dışa kayan kişilerin parlak ışıkta bir gözünü kapatmasının kesin nedeni bilinmemektedir. Her durumda, göz kapalıyken çocuk iki gözünü birlikte kullanamaz. Bu durumda rahatlatma amacıyla güneş gözlüğü takması önerilir. Güneş gözlüğü takmayan küçük çocuklara, gözlerini güneşten korumak için kepli şapka önerilebilir. Böylece dışa kaymanın yarattığı göz kapama ihtiyacı kısmen ortadan kaldırılmış olur.

  • Tik küçük, tekrarlanan bir göz hareketidir. Çocuğun kendikişiliğini rahatça ortaya koymakta zorlandığını düşündüğü stresli durumlarında olabilceği gibi, yorgunluk veya can sıkıntısından da kaynaklanıyor olabilir. Genellikle iki gözü aynı anda etkiler. Semptomların ortalama yaşı 5 civarındadir;  erkeklerde  kızlardan iki kat daha fazla ortaya çıkar.
    Sıklıkla aralıklı olarak tekrarlamakla birlikte, genellikle haftalar nadiren yıllar içinde tedavi olmaksızın düzelen iyi huylu bir durumdur. Yıllar içinde belli stres dönemlerinde yeniden ortaya çıkabilir. Nörolojik bir neden yoktur ve beyin taramaları ya da nörolojik değerlendirme gerekli değildir. Ancak çocuk birden fazla tik ve/veya kelime-seslerin tekrarlanması şeklinde  tik gösteriyorsa, bir nörolog tarafından muayene önerilir.
    Bir çocuk göz doktoru, çocukta herhangi göz sorunu olmadığını belirledikten sonra, semptomlar kendi kendine azalma eğiliminde olduğundan, ebeveynlerin ve ailedeki diğer bireylerin çocuğun dikkatini tike çekmemesi, bu durumu tartışmaması en iyi öneri olacaktır. Devam eden tik durumlarında, stres, kaygı veya diğer olası tetikleyicileri yönetme yollarını belirlemede bir çocuk psikiatristinin yardımı istenir.

  • Maalesef, Down sendromlun çocuklar diğer çocuklara göre çok daha fazla göz ve görme sorunları riski altındadır.
    Ve belki en önemlisi, bu çocuklarda, kırma kusurları mevcudiyeti (hipermetropi myopi ve astigmatizma nedeniyle uzağa bakış için gözlük ihtiyacı) yanında, belki daha da fazla önem arzeden bir yakın görme yeteneği bozukluğu (akomodasyon yetersizliği) nun  da % 80 olguda olaya eşlik etmesidir.
    Yakını görme fonksiyonundaki bu yetersizlik (akomodasyon, uyum yetersizliği) doğuşta mevcuttur ve doğumdan sonraki 3. ayda muayenede gösterilebilir. Çocuk kırma kusurunu düzeltme amaçlı yaptırılan gözlükle uzağı gördüğü, ama hala yakını göremediği için gözlüğünü (haklı olarak) takmak istemez.
    Down sendromlu çocuklar,  görme yoluyla öğrenen öğreniciler olarak kabul edilirler ve görme, gelişimsel dönüm noktalarına ulaşılmasına, eğitici ve yaratıcı  materyallere erişime katkıda bulunan anahtar bir duyudur. Bu nedenle, Down sendromlu çocuklar, kırma kusurları belirllenerek uzağı net görmeyi sağlayan gözlüklerin verilmesi ile yetinemez; bu çocuklar aynı zamanda diğer çocuklara göre  yakını iyi görebilmeye dair çok daha fazla gereksinime sahiptir.

  • Maalesef, özel gereksinimli çocuklar CP veya otizm gibi) diğer çocuklara göre çok daha fazla göz ve görme sorunları riski altındadır.
    Ve belki en önemlisi, bu çocuklarda, kırma kusurları mevcudiyeti (hipermetropi myopi ve astigmatizma nedeniyle uzağa bakış için gözlük ihtiyacı) yanında, belki daha da fazla önem arzeden bir yakın görme yeteneği bozukluğu (akomodasyon yetersizliği) nun  da % 58 olguda olaya eşlik etmesidir.
    Yakını görme fonksiyonundaki bu yetersizlik (akomodasyon, uyum yetersizliği) doğuşta mevcuttur ve doğumdan sonraki 3. ayda muayenede gösterilebilir. Çocuk kırma kusurunu düzeltme amaçlı yaptırılan gözlükle uzağı gördüğü, ama hala yakını göremediği için gözlüğünü (haklı olarak) takmak istemez.
    Zeka, yakını iyi görme ile gelişen bir fonksiyondur, çocuk tarafından “yakın” fonksiyonların yerine getirilebildiği süreçlerle gelişir. Sonuç olarak eğer özel çocuğumuzun zekasının gelişmesini istiyorsak, uzağa bakış kadar ona yakını iyi gördürmekle “de” yükümlüyüz!.

  • Bunun anlamı şudur: Çocuğunuz,  ona hekim tarafından damlalı refraksiyon muayenesi yapılarak uygun gözlük yazılmış olsa bile, yani o gözlüğü taktığında bile, yakını,  normal ve 60 yaşında olan bir kişinin (gözlüksüz) gördüğü miktarda bulanık görüyor! Ya da uzak için hiç gözlük ihtiyacı olmasa da, yakını 60 yaşında bir insan gibi bulanık görüyor!.
    Şöyle düşünelim: Çocuğunuza damlalı refraksiyon muayenesi yapıldı ve -4.0 D (dioptri) myopi saptandı. Gözlüğü özenerek yaptırdınız. Çocuğununuzda doğuştan yakını görme problemi varsa, bu gözlüğü asla takmak istemeyecektir! . ve hatta şu an (optik nedenlerle) gözlükle çıplak gözle bakışına oranla yakını daha da bulanık görüyor! Ama uzağı -4.0 gözlükle hani iyi görecekti? Evet uzağı gözlükle daha net görüyor ama yine de yazılan gözlüğü çıkarır atar!..çünkü yakını görmüyor. Ona ise yakın görüş gerekli!
    Yine diğer bir örnekte çocuğunuzda damlalı refraksiyon (kırma kusuru) muayenesinde + 4.0 D (dioptri) hipermetropi saptandı. Gözlüğü yaptırdınız. Ve çocukta yine doğuştan yakın görme (uyum) yetersizliği varsa, çocuk yine bu gözlüğü takmak istemez. Neden; çünkü gözlükle hala yakını göremiyor!

  • Bu çocuklara uzak düzeltmenin üst segmentte, yakın düzeltmenin ise alt segmentte olduğu bifokal camlı gözlükler yazılır.
    Zeka, yakını iyi görme ile gelişen bir fonksiyondur, çocuk tarafından “yakın” fonksiyonların yerine getirilebildiği süreçlerle gelişir. Bu nedenle göz hekiminin gerekli durumlarda özel çocuklardaki yakını görme fonksiyon bozukluğunu tanımlaması ve bifokal cam reçete etmesi büyük önem taşır. Yapılan yayınlarda, yakını görme (uyum) tepkisinde azlık olan çocuklarda bu durumun, yakını iyi görenlere kıyasla, daha ciddi motor ve zihinsel bozuklukların varlığı ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu gösterilmiştir.

  • Çok nadiren haklı olabilirsiniz, ama çok nadiren.
    Çünkü ÇOK NADİREN  bu durum çocuğunuzun zeka engeli nedeniyle gözlüğü takınca olan netlik farkını algılayamıyor olmasından kaynaklanmış olabilir. Ama sıklıkla durum farklıdır.
    Eğer çocuğun uzak gözlük ihtiyacı yanında yakın görmeye dair de bir problemi varsa ve hekimin yazdığı gözlük sadece uzak görmeyi düzelten yapıda ise bu durumlarda çocuk gözlüğü takmak istemez. Çünkü onun önceliği yakın görüştür. HEM UZAĞI + HEM DE YAKINI gördürmeyi amaçlayan bir gözlük olması gereklidir. Bu gözlüğü (bifokal camlı gözlük) ilk kez 2-3 hafta boyunca takan bir çocuk, engelli de olsa, gözlüğü benimseyecektir.

  • Maalesef hayır. Bu ancak deneyimli bir çocuk göz doktoru tarafından, ama 3-4 saniyelik son derece kısa bir zaman diliminde yapılacak DİNAMİK RETİNOSKOPİ denen bir testle anlaşılabilir. Test 3 ay ve daha büyük bebek-çocukkarda gözleri daha damla ile büyütülmeden, yani refraksiyon muayenesinden “önce” yapılır. Testte, yine, kırma kusuru muayenesi için kullanılan retinoskop aleti kullanılır;  aletin ışığı bebek çocuğun gözüne tutularak her iki gözde saniyeler içinde yakına bakışta olan ışık refleleri değerlendirilir.
    Bu test, hangi özel çocukların, azalmış uyum nedeniyle yakında görsel bulanıklığa sahip olabileceğini ve “uzağın yanında yakın görmeyi de düzeltmesi gereken” bir gözlüğe ihtiyaç duyduklarını gösterir.

  • Büyük hasta serileri içeren çalışmalarda,  ev dışı ortamda ve özellikle güneşli ortamlarda daha fazla zaman geçiren çocukların miyopi geliştirme olasılığının daha düşük olduğunu gösterilmiştir.
    “Çocukların miyopi geliştirmemelerine yardımcı olmak için günde iki saat güneş ışığı önerilmektedir!.”

  • Ön veriler, güneş ışığının faydasını açıklamada “güneş ışığının daha parlak olması” hipotezini destekliyor. Bu, göz retinasında dopamin salınımı yaratır ve bu dopamin gözün büyümesini yavaşlatır, gözü daha küçük tutar ve miyop olma riskini önler veya azaltır. Bunda D vitamininin küçük bir rolü de olabilir.

  • Miyopi insidansının çok yüksek olduğu Asya’ da (çocukların yaklaşık % 80’ i) bu amaçla cam-küp şeklinde yapılmış sınıflar deneniyor. Bu, iç mekan ışık ortamını daha parlak hale getiren stratejilerden biri olabilir. Bununla birlikte, şu an söyleyebileceğimiz kadarıyla, dışarıda geçirilen zamandan miyopi önleyici etki elde etmek için ihtiyaç duyduğunuz ışık miktarı ancak dış mekanlarda bulunmaktadır!.
    Çocukları dışarı çıkarın, onlara dışarı çıkmalarını söyleyin!.

  • Miyopinin ilerleyici seyri nedeniyle, devamlı değişkenlik gösteren gözlük, kontakt lens veya refraktif cerrahi yaptırmanın verdiği rahatsızlığın ötesinde, miyop olmanın sağlıkla ilgili başka sonuçları da vardır: retina dekolmanı, glokom ve katarakt ameliyatı sonucu olabilecek komplikasyonların çoğu miyop olmakla ilgilidir. Düşük miyopi düzeylerinde risk düşük olsa da, yine de oradadır.
    Çocukların yaklaşık yüzde 80’inin miyop olduğu Asya’da, miyopiye bağlı makula hastalığı, görme bozuklukları ve körlük  gelişiminde giderek daha önemli bir faktör haline geliyor.

  • Çocuklar anne-babalarını miyop olayanlar arasından  seçebilseydi… evet:)
    Miyopi güçlü bir genetik bileşen içerir; bu nedenle ebeveynlerden biri miyopsa, çocuğun miyop olma olasılığı yüksektir.
    Genel olarak, iki miyop ebeveynin (en azından beyaz ırkta), miyop bir çocuğa sahip olma olasılığı yaklaşık yüzde 40’tır.
    Ancak iki miyop ebeveynin çocuğu dışarıda fazla zaman geçirmezse, miyop olma olasılığı yaklaşık yüzde 60’a çıkar.
    Aynı çocuk her gün yaklaşık iki saat dışarıda kalıyorsa, miyop olma olasılığı yüzde 20’ye düşüyor.

  • Bu, dış mekan ışığının olumlu etkisi hakkındaki gizemlerden biridir. Zaten miyop olan çocuklar aynı yararlı etkileri görmüyorlar. Bu Avrupa ve Asya’dan gelen verilerde var. Dış mekan zaten miyop olmuş olan çocuklarda ilerleme hızını yavaşlatmıyor.
    İleri dönem çalışmalarının şunlara açıklık getirmesi beklenebilir:
    Zaten miyop olan bir çocuğun, dışarıda henüz  miyopi geliştirmemiş çocuğa  göre iki kat daha uzun zaman geçirmesi anlamlı olabilir mi? Dışarıdaki zaman diliminden  faydalanmak  için her çocuğun 3 yaşından itibaren  buna başlaması mı gerekiyor?

  • Artan miyopi oranını yavaşlatmaya çalışmaamaçlı  tedavi seçenekleri araştırılmıştır. Mevcut öneriler şunları içerir:
    1. Düşük doz atropin göz damlası
    2. Çok odaklı (multifokal) kontakt lensler
    3. Gece boyu takılan sert gaz geçirgen kontakt lensler (Ortokeratoloji)

  • Dünya çapında çok sayıda çalışma, düşük dozlarda atropin göz damlasının miyopideki artışı yavaşlatabileceğini göstermiştir, ancak bunun etki mekanizması bilinmiyor. Yeni araştırmalar, yan etkileri azaltmak için daha düşük dozlarda atropin göz damlası kullanmaya odaklanmıştır. Ticari olarak temin edilen %1 atropine (yüksek atropin dozu) kıyasla daha az yan etkiye  (daha az ışık duyarlılığı veya bulanık yakın görme) neden olan %0.01 atropin dozunun, aynı zamanda artan miyopi oranını azaltmada sürekli etkisi olduğu gösterilmiştir.
    Daha önceki çalışmalar, daha yüksek (% 1) atropin dozunun kesilmesinin bir rebound etkisine (göz damlası durdurulduktan sonra miyopide belirgin bir kötüleşme veya artışa) neden olabileceğini gösterse de, bu etkinin, daha düşük doz durdurulduktan sonra daha az olduğu da kaydedilmiştir.  %0.01 lik atropin göz damlası kullanımı, muhtemelen en az 1-2 yıl boyunca her gün göz damlası kullanımını gerektirir.

  • Çevirim içi eğitim (Online eğitim) de dahil olmak üzere, dizüstü bilgisayarlarda, akıllı telefonlarda, tabletlerde okumanın ve diğer yakın çalışma uğraşlarının mİyopi gelişimi ve/veya önceden var olan miyopinin ilerlemesi üzerindeki rolü konusunda bazı tartışmalar olsa da, “yakın çalışma” uğraşının, herhangi bir açıdan, çocuğun miyopi geliştirme riskine veya çocukta miyopi varsa bunun  ilerleme hızını tetiklediğine dair yeterli bir kanıt bulunamamıştır (CLEERE Çalışması).
    Jones-Jordan LA, Sinnott LT, Cotter SA et al. Time Outdoors, Visual Activity, and Myopia Progression in Juvenile-Onset Myopes IOVS 2012; 53:7169-7175.

  • Çocukluk döneminde miyopi, genellikle gözlük ve, kullanım ve bakımının güvenilir olduğu döneme gelindiğinde, kontakt lenslerle tedavi edilir. LASIK veya PRK gibi refraktif cerrahi yöntemleri, miyopik ilerlemenin durduğu, gözlük reçetesi artık değişmediği dönemde uygulanan tedavilerdir.

  • Çevrimiçi öğrenme (e-öğrenme veya uzaktan öğrenme), internet üzerinden sanal olarak ve bilgisayar ekranı, televizyon veya elektronik tablet aracılığıyla gerçekleştirilen eğitim yöntemidir. Koronavirüs (COVID-19) pandemisinin başlamasıyla birlikte, okul sistemlerinde çevrimiçi öğrenme birçok yerde zorunlu, birçok bölgede ise eskiye göre çok daha yaygın hale geldi.
    Çevirimiçi öğrenme nedeniyle artan ekran süresi ve yakın çalışma ile çocuklar, göz yorgunluğu, göz ağrısı, baş ağrısı (dijital göz yorgunluğu) konularında daha yüksek risk altında olabilir. Ayrıca aileler artan ekran ve yakın çalışma süresi nedeniyle olmayan bir miyopinin ortaya çıkacağı ya da var olan myopinin artacağı kaygısını taşırlar.

  • Çocuklar bir elektronik ekrana baktığında, gözlerini normalde olduğu kadar kırpmıyor olabilir ve bu da göz kuruluğuna ve göz ağrısına neden oluyor olabilir. Ekrana uzun süre baktığı zaman çocuk-büyük çoğu insan,  aynı uzun süre dikkatli bir şekilde kitap okurken yaptıkları gibi gözlerini yeterli sıklıkta kırpmayı unuturlar. Bu nedenle bir müddet sonra gözlerde yanma batma, yorgunluk hissi olur ki bu “acaba gözlerim mi bozuluyor” şeklinde algılanır. Bu nedenle yorgunluk hissi duyulduğunda gözlerin 1-2 dakika kapatılıp rahatlatılmasını önerilir.
    Ayrıca ekranları uzun süre ara vermeden kullanmak, çocukların sürekli bu ekranlara odaklanmasına neden olur ki bu da baş ağrısına (dijital göz yorgunluğu) neden olabilir.

  • Amerikan Pediatri Akademisi, ekran süresi için aşağıdaki önerileri sunmaktadır:
    2 yaşından küçük çocuklar için: Görüntülü telefon konuşmaları dışında       ekran süresi verilmemelidir.
    2-5 yaş arası çocuklar için: Ekranlar günde 1 saatle sınırlanmalıdır.

  •  

    1. Okul çalışmaları için dijital ekran kullanan okul çağında çocuğunuz varsa, ekranların eğlence amaçlı kullanımını mümkün olduğunca sınırlandırın.
    2. Ekran kullandıklarında, onlara mümkün olduğunca “daha büyük bir ekran kullanma” ve “ekrandan uzak mesafede durma” seçeneği vermeye çalışın.
    3. Ekranları kullanırken çocukların vücutlarını ve gözlerini rahat ettirmelerini sağlayın:
    4. a) Ekranı göz hizasına yerleştirin ve çocuğun mümkün olduğunca dik oturmasını sağlayın.
    5. b) Gözlerini rahatlatmak için bilgisayarlar ve tabletleri kol mesafesinde (yaklaşık 50 tercihan 60 cm) uzakta tutun. (Gözler yakındaki nesnelere odaklanırken, uzağa göre daha fazla yorulur; çocuğun ekrandan uzaklığını artırarak gözlerini rahatlatmasına yardımcı olabilirsiniz). Yine aynı nedenle, mümkün olduğunca, çocuğunuza akıllı telefon veya tablet vermek yerine kanepeden TV izlemesine yardımcı olun.
    6. Göz yorgunluğunu azaltmak için elektronik ekranlara sık sık ara verdirin. Takip edilmesi gereken basit bir kural 20/20 kuralıdır. Bu kural, e-öğrenme veya video oyunları oynama gibi ekranları uzun süre kullanırken, çocuğunuzun her 20 dakikada bir 20 saniyelik bir mola vermesini ve uzaktaki bir şeye (en az 6 metre uzakta) bakmasını sağlamayı içerir; pencereden dışarı bakmak gibi. Bu molaları vererek uzağa baktırmak, çocuğunuzun gözlerinin rahatlamasına ve göz yorgunluğunun azalmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, baş ağrısı gibi uzun süreli yakın çalışmanın neden olduğu bazı semptomların azaltılmasına da yardımcı olabilir.
    7. Gözlerinin ağrıdığını ifade ederse ya da gözlerinin kızardığı bir durum gözleniyorsa, sık göz kırpmayı hatırlatın.
    8. Çocuğunuzun kullandığı tüm elektronik cihazlarında ekran ayarlarında parlaklığı azaltın ve kontrastı artırın. Dijital ekran, çevredeki ışıktan daha parlaksa, çocuğunuzun gözleri “görebilmek amacıyla daha fazla çalışmak” zorundadır; bu nedenle ekranın odadaki ışıktan daha parlak olmadığından emin olun.
    9. Elektronik cihazları karanlık, loş ışıklı odalarda kullanmaktan veya çocuğunuzun yüzünün önüne veya dijital ekrana parlak ışıklar yerleştirmekten kaçının (örneğin, elektronik monitörün yanında parlak bir masa lambası kullanmaktan kaçının), bunlar rahatsız edici, gözleri yoran parlamaya neden olur.
    10. Çocukların ekran başında geçirilen süreyi sınırlama yanı sıra güneş ışığına ve fiziksel aktiviteye de ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Ev dışı ortam, çocukların görme yetisine yardımcı olmasının yanı sıra onların fiziksel olarak aktif ve sağlıklı olmasını da sağladığından çocuklarınızı günde en az 1-2 saat açık havada vakit geçirmeye teşvik edin. Araştırmalar, doğal ışığa (güneş ışığı) maruz kalmanın çocukların miyop olma riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.
  • Ailelerin çoğunda uzamış ekran sürelerinin olumsuz olabilecek etkileri ile ilgili kaygılar yanında,  video oyunlarının görsel sisteme olumsuz yönde etkide olabileceği ile ilgili kaygılar da mevcuttur. Video oyunları oynamanın gelişen görsel sisteme zarar verdiğini gösteren veya hatta öne süren yayınlanmış hiçbir bilimsel veri yoktur. Mevcut bilimsel verilere dayanarak, her yaştan çocuğun video oyunları oynamak için zamanlarını sınırlaması için muhtemelen birçok geçerli neden olsa da, çocuğun görsel potansiyeline zarar vermek bunlardan biri değildir.

  • Genellikle ekran kullanırken var olan mavi ışığın, uyku/uyanıklık döngüsünü (sirkadiyen ritim) bozabilmesi dışında kanıtlanmış bir toksisitesi yoktur. Yatmadan önce ekranlara maruz kalmak çocukları bu nedenle (sadece) uyanık tutabilir. Yatmadan en az 1 saat önce ekran kullanımının durdurulması önerilir. Ekranların uyku üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirmek için, (mavi ışığa maruz kalmayı sınırlamak amacıyla) akıllı telefonlarda ve tabletlerde gece ayarları kullanılabilir. Çocuklar için yatmadan önce tablet, cep telefonu veya bilgisayar kullanmak yerine, kitap okumak/hafif tonda müzik dinlemek en iyisidir.
    Yatmadan önce mavi ışığı filtrelemek için mavi ışığı engelleyen gözlükler kullanmak da denenebilir; bu, mavi ışığa maruz kalmayı azaltır ancak dijital göz yorgunluğunu azaltmaz. Bu nedenle kullanımına gerek yoktur.

  • Eğer çocuğunuz ekranı gözünden uzaklaştırmanıza her zaman tepkili ise, aniden yakından uzağa bakışta gözlerini sık sık kırpıştırıyorsa, yakına bakarken gözlerinde sulanma oluyorsa, ayrıca çocuğunuzda artan göz yorgunluğu, baş ağrısı, çift görme veya bulanık görme gibi çevrimiçi öğrenmeyle ilgili belirtiler varsa, özellikle yakın zamanda göz muayenesi de yapılmadıysa, bir çocuk göz doktoru tarafından değerlendirilmesi önemlidir.